25 Aralık 2014 Perşembe

Macera Dolu Amerika ! :)

Herkese merhaba;
Uzun bir ayrılıktan sonra ben geldim! Bilen, bilmeyen için tekrar söylüyorum, 1 aydır Amerika'daydım :) Sonunda ülkeme döndüm. Önemli bir olay için gittim. Belki yakın zamanda sizlerle bu önemli olayın ne olduğunu paylaşabilirim. Ama şuanda değil :) Tabi tahmin edersiniz ki bir bavul gidip, üç bavul geri geldim :))

Benim için çok süper geçen, güzel gelişmelerin olduğu ve bol alışverişli 30 gündü. Yaşadığım yer Philadelphia idi. Tabii ki oraya kadar gidip New York'a gitmemezlik olmazdı :)

Buradan bu şehir şöyleydi, o şehir böyleydi diye uzun uzadıya anlatmayacağım.

Sadece şunu söyleyebilirim ki; New York felaket bir karmaşa içerisinde yaşayan, günün her saati yoğun olan, sürekli koşuşturmalı insanların olduğu inanılmaz kalabalık ve tabii ki pahalı bir şehirdi. Oradayken kendinizi resmen amerikan polisiye filmin içinde gibi hissediyorsunuz :) New York'ta tek huzurlu boş bulabildiğiniz yer Central Park. Aslında park olmasına rağmen burası bile kalabalık. Sadece büyüklüğünden kaynaklı kalabalığı hissedemiyorsunuz.
Philadelphia ise çok daha sakin, boş geniş caddelerin bulunduğu huzur veren, insanların telaşı olmayan, her çeşit yemekleri rahatlıkla bulabileceğiniz, ucuz mağazaları olduğu gibi pahalı mağazalarında olduğu kısacası yaşanılası kocaman şehir.

İşte böyle :) Gezdim, gördüm, yedim, içtim ve tabii ki kaçınılmaz son olan kilo aldım geldim :) Şimdi ise kendimi spora ve diyete vermiş durumdayım:)

İşte birkaç fotoğraf ! :)

Philadelphia - J F Kennedy Bl. 

Philadelphia - J F Kennedy Bl.

Philadelphia - Liberty Bell Center'ın Arka Bahçesi

Philadelphia - City Hall


New York - Central Park

New York - Central Park


New York - Rockefeller Center
( Buraya yılbaşından dolayı en büyük ağacı süslüyorlarmış. Ben bitimine yetişemedim..)

New York - 7 Av.

New York - Time Square

New York - Manhattan
Aslında paylaşmak istediğim o kadar çok fotoğraf var ki inanın buraya sığmaz :)
Şimdilik bu kadar.

Oradaki yaşamı, gezmeyi, alışveriş etmeyi, turist olarak gitmeyi veya para kazanmayı düşünen takipçilerim varsa gönül rahatlığı ile sorabilirler veya aklınızdaki soruları sorabilirsiniz. Ben de fikirlerimi paylaşabilirim sizlere.

Siz hiç yurt dışı seyahatiniz oldu mu? Nerelere gittiniz?

Yorum bırakmayı ve takip etmeyi unutmayın :)

Yakın zamanda yeni yazımda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com

29 Kasım 2014 Cumartesi

BİNGO LACİVERT GÜÇ SERİSİ İLE ÇOCUKLARINIZA DAHA FAZLA ZAMAN AYIRIN!

Banyodaki ve mutfaktaki temizlik malzemelerini ayırmak Türk kadınının en büyük takıntılarından biridir. Banyoda kullandığı bir havluyu, bezi veya temizlik malzemesini mutfakta kullanmamak gibi ‘şartlı şurtlu’ bir temizlik anlayışı vardır. Bu yaklaşım, çoğu Türk kadınında olduğu gibi, bende de mevcut elbet. Mutfaktaki sprey ve krem temizleyicilerim, çamaşır suyum, banyonunkinden tamamen ayrı. Evimize ne zaman bir yardımcı gelse, evi gezdirdikten sonra ilk iş temizlik malzemelerinin nerede olduğunu gösterir, mutfak ve banyodaki malzemeleri birbirine karıştırmaması konusunda ona uyarıda bulunurum.

Bingo’nun Lacivert serisini keşfettikten sonra, Türk kadınını en iyi analiz eden ve anlayan markalardan olduğunu düşünmeye başladım. Lacivert serisi, mutfağa ayrı, banyoya ayrı özel olarak geliştirilmiş özel formülleriyle, Türk kadını için bu ayrımı çok daha anlamlı kılıyor. 

Bingo Lacivert Güç Serisi’nde yer alan Bingo Ultra Çamaşır Suyu, ultra yoğun kıvamı sayesinde yüzeylere daha uzun süre tutunuyor, kullanıldığı yüzeyde mikropları öldürüyor ve beyazlık sağlıyor. Mutfak için özel geliştirilen yağ çözücü formülü; banyo için özel geliştirilen kireç çözücü formülü ile tamamen amaca yönelik, hijyenik bir temizlik sağlıyor. Genzi yakmayan özel formülü ile temizlik sırasında rahatsızlık vermiyor ve solunumu zorlaştırmıyor. Çamaşır suyunda kullandıkları, güvenli kapak teknolojisi ile çocukları tehlikelere karşı koruyan Bingo’nun, hayatta en kıymetlilerimiz olan çocuklarımızın güvenliğini unutmamış olması, anne kimliğimle de tercih edeceğim bir ürün olarak evimde ve gönlümde yerini alıyor.

Bingo Krem Temizleyici, yüksek temizleme performansı ve kolay durulanma özelliği ile dip köşe tüm yüzeylerde etkili oluyor. Mutfak için özel limon kokulu yağ çözücü formülü; banyo için özel amonyaklı kireç çözücü formülü ile ovmadan kolayca durulanabiliyor.

Bingo Sprey Temizleyiciler ise daha az eforla, pratik temizlik sağlıyor. Sabun artığı ve kireci çözme performansı yüksek Bingo Sprey Banyo; lavabo, klozet, musluk, duş kabini ve derz aralarında rahatlıkla kullanılabiliyor. Yağsız ve mis gibi kokan mutfaklar için ise Bingo Sprey Mutfak; tezgahta, ocakta, fırında ve mutfak dolaplarında aranılan hijyen ve temizliği sağlarken, aspiratör araları gibi ulaşılması güç yerlerdeki yağları da kolayca çözüyor, dip, köşe tüm yüzeylerde etkili oluyor.

Mutlu çocuk sahibi olmanın sırrı, zamanımızı iyi yönetebilmek, bunun için de iş yaparken ‘annelik’ enerjimizden çalmayacak çözümleri bulmaksa, Bingo Lacivert güç ailesi ile  yapılan temizlikle bunu yapmak gerçekten mümkün oluyor. Çocuklarımız uyurken çok yorulmadan yapabildiğimiz temizlik hem gözümüzde büyümüyor, hem de kısa sürede bitirdiğimiz için kendimize ve çocuğumuza vakit ayırabiliyoruz.

Bingo Lacivert Güç ürünleri, Ulusal ve Yerel Zincir (Migros, Carrefour, Kipa, Çağrı, Mopaş, Hatipoğlu vb. gibi) marketlerinden ve daha küçük perakende satış noktalarından satın alınabilir.

http://www.bingo.com.tr
https://www.facebook.com/bingoturkiye
https://twitter.com/BingoTurkiye

İçerik: www.melinasmom.com

Bir boomads advertorial içeriğidir.

31 Ekim 2014 Cuma

Akne Hakkında Bilmemiz Gerekenler #2

Herkese merhaba;
Bu yazının 2. serisi olan akne hakkında bilmemiz gerekenler yazısı ile karşınızdayım. Tekrar belirtmek isterim ki benim burada söylediklerim cinsiyet ayırt etmeksizin geçerlidir. "Akne Hakkında Bilmemiz Gerekenler #1" yazısına buradan ulaşabilirsiniz. O zaman soru ve cevaplarıma hızlıca başlıyorum.
Keyifli okumalar.

7. Bazı yiyecekler sivilce yapar mı?

Yapılan klinik çalışmalar gıda ile akne arasında direkt bir ilişki bulamasa da sağlıksız olarak tanımlanan aşırı şekerli ve trans yağ içeren hazır gıdaların tüm bedensel yapı üzerinde olumsuz etkileri bilinmektedir. Çok fazla şekerli,yağlı, tuzlu, acılı ve işlenmiş gıdalardan sağlık için uzak durmalıdır. Ayrıca sivilce üzerinde ilişkili olduğunun kesinleşmesi için yapılan yayınlar devam etmektedir.

8. Akne kalıtsal bir hastalık mıdır?

Özellikle ergenlikte hafif ve kısa süreli akne probleminin ana sebebi bu dönemdeki hormonal değişimlerdir. Şiddetli ve uzun süreli akne probleminde genetik yatkınlık söz konusudur.

9. Sivilce problemi kız-erkek arasında ayrı mıdır?

Sivilce cinsiyet ayrımı yapmaz. Anca kızlarda 10-12 gibi daha erken yaşlarda görülebilir ve makyaj ile artış gösterebilir. Erkekler de ise 14-16 gibi daha geç yaşlarda görülür ve traş olmaya başlayınca geçebilir.



10. Akne bulaşıcı bir hastalık mıdır?

Düzensiz hormonal salınım, bakteri, cildin aşırı yağlanması ve gözeneklerin tıkanması ana faktörlerdir. Ancak her vücutta akne bakterisi mevcuttur. Faktörler bir araya gelmeden tek başına akne oluşumundan etkin olmaz. Yani akne bulaşıcı değildir.

11. Akne stresten etkilenir mi?

Birçok hastalıkta olduğu gibi stresten etkilenir. Hatta ergenlik dönemindeki sık değişen duygu durumları, sınav stresi ve gelecek kaygısı hastaları gözle görünür şekilde etkilemektedir. Psikolojik düzeydeki rahatlama ve destek akne tedavisine yardımcı olabilir.

12. Makyaj sivilce yapar mı?

Özellikle fondötenlerin içerisinde bulunan sentetik yağlar ve boya maddeleri sivilceyi olumsuz etkilerken, akneli ciltlere özel üretilmiş yağsız ve hafif ürünler cilde zarar vermez. Dikkat edilmesi gereken en önemli konu makyajın ciltten doğru bir temizleyici ile tamamen arındırılmasıdır.

Akne hakkında bilmemiz gerekenler #3 yazısı ise yakında sizlerle.

Bu serinin birincisini merak edenlere tıktık.

Bu süreçte cevap bulamadığınız sorularınız var ise yazının altına yorum olarak bırakabilir. Bir sonraki yazı da cevaplayabilirim. 


Bu yüzden;

Yorum bırakmayı ve takip etmeyi unutmayın :)

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com

27 Ekim 2014 Pazartesi

Bitenler #1

Herkese merhaba;
Blog aleminde klasikleşen bir seri olan bitenler yazı serisinin ilki ile karşınızdayım. Buna başlamak için uzun bir zaman aldı. Biriktikçe birikti, yazmadıkça daha çok birikti derken artık başlamalıyım dedim :) Ürünleri 3 ana grupta böldüm. Bunlar; yüz temizleyicileri, deodorantlar ve banyo ürünleri olarak anlattıktan sonra toplu bir fotoğraf ile kapanışı yapacağım. Ve işte karşınızda biriken bitenler yazısı.

Biten temizleme ürünlerim

Vichy Temizleme Köpüğü: Fotoğraftada görüldüğü gibi 150 ml ve 50 ml olmak üzere iki şişeyi bitirdim. Cildi temizlemesini, hatta hafif makyajlı gözleri bile temizlemesine bayılıyorum :) Tekrar alacağım ürünler içerisinde. Tüm cilt tiplerine uygundur.
La Roche-Posay Toleriane Yüz Yıkama Jeli: Normal ve karma ciltlere uygun olan bu jelin arındırması, cildi temizlemesini ve içeriğini seviyorum. Tek hoşlanmadığım yanı ise kokusu. Koku takıntınız yoksa kullanabileceğiniz içerik olarak başarılı bir temizleyici. Tavsiye ederim. Ama ben zorda kalmadıkça kokusundan ötürü kullanmayı düşünmüyorum.
Yves Rocher Nemlendirici ve Ferahlatıcı Yüz Yıkama Jeli: Beni takip edenler bilir ki Yves Rocher ürünlerini fazlasıyla kullanıyorum. Normal ve karma ciltlere uygun olan bu ürün nedense bana yeteri kadar cildimi temizliyormuş hissi vermiyordu. Resmen bitsin diye sürekli kullandım:) Neticede bitti ve bir daha alınmamak üzere çöpe gitmiş bulunuyor. Cildi tam normal ciltli olanlar sevebilir. Adından da belli olduğu gibi tam bir jel. Köpürme yapmıyor. Bilginize :)
Vichy 3 in 1 Temizleyici: Bu ürünle ilgili yazımı şuradan bulabilirsiniz. Tekrar alıp kullanacağım ürünlerden.

Biten deodorantlar ve roll-on
Dove'un o temizlik kokusuna bayılıyorum. Ona tav olarak aldığım ürünü sırf kokusu için bir daha almayı pek düşünmüyorum. İşlev daha önemli :)
Rexona ise vazgeçilmezlerimden. Bittikçe aldığım ve indirimlerde stokladığım ürünler arasında. Gerçekten çok başarılı. Herkese tavsiye ederim.
Vichy Roll-On: Bu kadar bereketli bir ürün daha görmedim ben:) Bu bendeki ürünü 24 saat etkili. Ben bu ürünü kullanırken ambalaj ve içerik olarak yenilendi. Yenilenen ürünü daha çok sevdim hemde 72 saat koruma özelliği var. Erkek-kız kullanımına uygun. Özellikle yenilenen üründe terleyen eller ve ayaklara da kullanımı ekstra bir özellik bence. Herkesin kullanması gereken bir ürün.

Biten banyo ürünlerim
Seyahat boyu ürünleri çok seviyorum. Hem pratik, hem taşıması kolay hem de fazla yer kaplamıyor.

Isana Saç Spreyi ve Akat Gardi Saç Spreyi: Isana saç spreyi 4 numara olmasına rağmen hafif bir saç spreyi. O kadar fazla sertlik sevmeyenlere tavsiye edebilirim. Ama benim saçımda sabitleme konusunda başarılı olamadı maalesef. Bir daha almayı düşünmüyorum. Ama akat gardi saç spreyin numarası olmamasına rağmen sabitlemesi gün boyu korumasını sevdim. Tekrar alacağım ürünlerden.
Bath&Body Works Japanese Cherry Blossom Duş Jeli: Kokusu çok güzel bir çiçek kokusu. Tek kötü yanı duştan sonra üzerinizde kalmaması. Bende bu ürünün birde Vücut kremi var onunla birlikte kullandığım zaman çok güzel oluyordu. Ancak duş jeli daha çabuk bitti ne yazık ki :) İndirime girdiği zaman tekrar alacağım bir ürün. Çiçek kokularını ağır bulan varsa sevmeyebilirler.
Oriflame Discover Mexico Vücut Peelingi: Egzotik kokusuyla ve işleviyle gerçekten güzel bir ürün. Ancak içerik açısından pek başarılı değil. İçindeki tanecikler çok iri değil, bu yüzden vücudunu çizmiyor. İçerik olarak yenilenirse tekrar almak için düşünebileceğim bir ürün.
Batiste ve Benri Kuru Şampuan: Kuru şampuan ilk duyduğumda gerçekten temizlediğine falan inanmamıştım ta ki batiste bana bu deneme ürününü gönderene kadar. İnanamadım. Gerçekten başarılı ve kesinlikle herkese tavsiye ederim. Bendeki orjinal çeşidi. Bitince deneme amaçlı Benri Kuru Şampuanını denemek istedim. Ancak inanılmaz bir hayal kırıklığı oldu benim için. Sanki saç spreyi gibi. Saçı tel tel yapıyor ve yapış yapış bir his bırakıyor. Sanırım 2 kere kullandım. 2.denememde bir kez daha şans veriyim belki ilk kullandığımda bana öyle gelmiştir demiştim. Ama dolu şişe şimdi çöp. Bir daha almayacağım ürünler arasında.
Elidor Besleyici Nemlendirici Bakım Kremi: Nemlendirmesi ve yumuşatması bende başarılı bir sonuç vermedi açıkçası. Bir daha denemeyi düşünmüyorum.
John Frieda Sheer Blonde: Saçım açık sarı veya boyalı olmadığı halde denedim. Sadece kumralım belki biraz ışıltı verir diye düşündüm ama bende bir etki yapmadı. Tabi herkeste böyle bir şey olacak diye bir şey yok:) Ama saçı parlatması, yumuşatması inanılmaz sevdim. Ben bu ürünü kullanırken saç kremi bile kullanmıyordum. Saçımın rengini açsın diye kullanmayı düşünüyorsanız hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz ama tam bir bakım şampuanı. O amaçlı bir şampuan arıyorsanız kesinlikle tavsiye ederim :)
Avon Advance Techniques Onarıcı Saç Bakım Serumu: Bittikçe aldığım ürünler arasında. Banyodan sonra nemli saç uçlarıma uyguluyorum. Hem kırılmaları önlüyor, hem fön makinesinin zararlarından koruyor, hem de yumuşacık parlak bir görünüm kazandırıyor. Aynı zamanda kuru saç uçlarına da uygulayabilirsiniz. Herkese tavsiye edebileceğim bir ürün.

Toplu veda fotoğrafı :)
Evet benim yaklaşık 3 aydır biriktirip bitirdiğim ve sonunda yazdığım biten ürünlerim bu kadardı.
İlk bitenler yazımın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Sanırım bunları çöpe atarken çok mutlu olacağım.

Siz de dolabınızdan biten ürünleri attığınızda rahatlayanlardan mısınız?

Yazımı beğendiyseniz yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın :)

Sorularınız varsa yazmayı ihmal etmeyin. 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !


İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com





22 Ekim 2014 Çarşamba

Korkulu Rüyamız: Kırışıklıklar

Herkese merhaba;

Şimdi size hepimizin korkulu rüyası olan kırışıklıklar için geliştirilmiş yeni bir üründen bahsedeceğim.

Kırışıklıklar, yorgun görünüm ve sert yüz ifadesine mi sahipsiniz? Vazgeçemeyeceğiniz bir bakım ürünü sizlerle.

İşte karşınızda Vichy Liftactiv Advanced Filler !

Derin, dikey kırışıklık görünümüne ve sert yüz hatlarına, ifadesine elveda. Benzersiz çift performans gösteren bu ürün derin ve dikey kırışıklıkları düzeltir. Cilde gençlik ve pozitif yüz ifadesi kazandırır.

İçeriğini inceleyecek olursak, kırışık düzeltmesi için aktif bileşenleri harika bir kokteylden oluşuyor.
Bakalım aktif maddeler nelermiş.
Retinol %0.2; A vitaminin en saf halidir. Cildin hücre yenilenmesini sağlar. Yaşlanma karşıtı olarak bilinen en güçlü etkiye sahip bileşendir. Micro düzeyde ve gözle görülmeyen bir soyulma gerçekleşmektedir. Soyulma cilde zarar vermediği için hassasiyet yaşanmaz, hücre yenilenmesi gerçekleşir ve cilt yaşlanmasına karşı destek sağlanır. Retinol yavaş çalışan bir aktif maddedir. O yüzden çok yüksek konsantrasyonda retinole ihtiyaç vardır.
Adenosine %0.1; hücresel enerji deposudur. Aynı zamanda yüzey yenileyici kırışık karşıtı etkisi vardır.
Hyaluronik asit %0.2; artık bilindiği üzere kırışıklık düzgünleştirecek azaltıcı etkiye sahiptir. Doğal bir şeker türü olup kendi hacminin 1000 katı kadar nemi tutabilir. Hücreler arası boşlukta doğal olarak bulunur ve yıllar geçtikçe miktarı azalır. Bunun için dışarıdan takviye yapılması gerekir. Kırışıklıkların giderilmesinde ve daha dolgun cilt görünümü elde edilmesinde etkilidir.
L2412 %2; ciltte artan yumuşaklık, homojen ve aydınlık görünüm sağlar. Daha iyi bir cilt dokusu , sıkılaşmış gözenekler, artan kalite, azalan kızarıklık, esneklik ve nemlenme sağlar.


Kullanım şeklinde dikkat edilmesi gerekenler ise;

1. Ürün cilde maximum 1 kez uygulanmalıdır.
2. Hem ciltte yüksek etkinlik almak, hemde cildin güneş toleransı açısından özellikle gece kullanım önerilir. Eğer gündüz kullanılacak ise kesinlikle 2 saatte 1 tekrarlayarak spf 50 içerikli güneş kremi ile kullanılmalıdır.
3. Ürün kullanımı sırasında ciltte hassasiyet belirtileri olursa kullanıma birkaç gün ara verilebilir.
4. Daha önce retinol içerikli ürün kullanmamışsanız, gün aşırı kullanarak başlangıç yapılmalıdır.
5. Hassas, açık tenliyseniz haftada 3-4 kez kullanımı tavsiye edilmektedir.

Ürün kullanımında yüksek memnuniyet, kusursuz tolerans veren bir yapısı vardır.

  • Hassas ciltlere uygundur
  • Vichy Termal Su' yu içerir
  • Hipoalerjeniktir.
  • Paraben içermez
  • Yağlı, yapışkan ve parlak görünüm bırakmaz.
  • Dolgun ve yumuşak cilt hissi sağlar.
Vichy, Liftactiv Retinol HA ürünün formülünü geliştirerek böyle mükemmel bir ürün ortaya çıkarmış olup, yavaş yavaş raflarda retinol ha yerine bu ürünü görüyor olacağız. Satış fiyatı 109 TL dir.


Siz bu yeni ürün hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu ürüne karşılık bu kadar kuvvetli önerebileceğiniz başka bir ürün/marka var mı? 

Yazımı beğendiyseniz yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın :)

Sorularınız varsa yazmayı ihmal etmeyin. 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !



İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com


Parodontax® - Diş eti bakımında uzman!

Diş eti bakımına dikkat etmemek diş kaybına sebep olabilir. Parodontax diş macunu, diş eti bakımınız için özel olarak geliştirilmiştir. Sağlıklı diş eti için diş hekimlerinin 1 numaralı önerisi olan Parodontax, günlük diş macunu olarak düzenli kullanıldığında, diş ve diş etini plaklara ve çürüklere karşı koruyor, diş taşı oluşumunu geciktiriyor.
Detaylı bilgi için tıklayın.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

26 Eylül 2014 Cuma

Göz ve Kirpik Bakımı : Vichy Liftactiv Serum 10 Eyes&Lashes

Herkese merhaba;
Daha çok yazı, daha çabuk toparlanma.. O yüzden hızlıca bir giriş yapıyorum.

Bugün size Vichy Liftactiv Serum 10 Eyes & Lashes ürününden bahsedeceğim. Yani hem göz çevresi bakımınızı yaparken, hem de kirpik bakımınızı üstlenen orta dereceli bir bakım serumunu tanıtmaya çalışacağım.

Bu ürün kesinlikle koyu halkalar ve şişkinlik gidermek için tasarlanmış bir ürün değildir. Bu amaçla kullanan kişilerde hayal kırıklığı olacaktır.

Öncelikle içeriğinden ve etkisinden, daha sonra faydalarından ve şişenin yapısından bahsedeceğim.

Aktif bileşen olarak rhamnose %10, hyaluronik asit, seramitler ve sedef inci taneleri kullanılmıştır. Rhamnose; bazı Brezilya bitkilerinden alınan bir tür bitkisel şekerdir. Yatıştırıcı özelliği ile bilinmektedir. Aynı zamanda yoğunlaştırılmış formülü ile kullanan Vichy, cildin gençlik kaynağı güçlü etken olarak kullanmıştır.
Hyaluronik asit; artık bilindiği üzere kırışıklık düzgünleştirecek azaltıcı etkiye sahiptir.
Seramitler; vücudun temelinin bir parçası olarak bariyer görevi görürler ve cildin nemini düzenler.
Sedef inci taneleri ise; parlaklık vermesi amacı ile kullanılmıştır.

Göz çevresinde ve kirpiklerde gençleştirici etkiye sahiptir. Kırışıklıklar, sıkılık kaybı ve parlaklık üzerinde uzmanlaşmış bir bakım ürünüdür. Bu serumun, göz çevresinin yaşlanmaya başlamış,ışıltını kaybetmiş ve zayıflayan kirpiklere ihtiyacı vardır :) Bu ürünü kullanmak istiyorsanız eğer önce şikayetiniz bu yönde olduğuna dikkat edin derim. Daha belirgin gözler için lifting etkisine sahiptir. Kirpikleri güçlendirir. Hassas ciltler dahil tüm cilt tiplerine uygun bir ürün olup, 25 yaş ve üzeri kullanıma uygundur.

Faydaları ise; kırışıklarda azalma ve sıkılık sağlar. Gözlere ve bakışlara canlılık katar. Kirpikleri güçlendirir ve iyileştirir.

Serumun dokusu ise; ultra hafif serum kıvamındadır. Parmağınıza sıktığınızda süt renginde olup, uygulama işlemine geçtiğinizde şeffaflaşarak hafif bir dokuya sahip olduğunu hissedeceksiniz.

Şişesi; 15 ml. lik pompalı, şık ve kullanışlı bir şişeye sahiptir. Satış fiyatı 94.90 TL. Satın almak isterseniz buradan bulabilirsiniz.

Kirpiklerde dahil olmak üzere tüm göz çevresine, özel masaj yöntemiyle uygulanmaktadır. Uygulama yöntemi ile ilgili video paylaşacağım.



Ürünü kullanırken bu masaj hareketleriyle uygulamaya özen gösterirseniz daha çabuk verim alırsınız. Defalarca üründen parmağınıza sıkmanıza gerek yok. Videoda gösterildiği kadar ürün yeterli olacaktır. Ayrıca kirpik bakımınıza geçtiğinizde tekrardan ürün almayıp, parmağınızda kalanı kadar kirpik uygulaması yapmanız gerekmektedir. Bunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Ürün ambalajından her şey anlatılmaktadır.

Şişesi ise bu şekildedir. Fotoğrafta büyük dursa da avuç içi kadar her yere rahatlıkla taşınabilir bir şişe tasarımına sahip. 
İşte bu da kanıtı :)
Umarım keyifle okuduğunuz ve ayrıca bilgilendirebildiğim bir yazı olmuştur.

Sizin kullandığınız göz ve kirpik bakım ürünleri nelerdir?

Yazımı yararlı bulduysanız beğenmeyi, paylaşmayı ve beni takip etmeyi unutmayın :)

Sorularınız varsa yazmayı ihmal etmeyin. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere

Hoşçakalın !

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com

22 Eylül 2014 Pazartesi

En Yakın Dostunuza Veda Etmek...

Herkese merhaba,
Ne yazık ki yaklaşık 1 aydır blog ile ilgilenemiyorum. Çünkü benim 11 yıllık dostum, arkadaşım, bebeğim kısaca herşeyim olan Tarçın'ım hastalığından dolayı çok ağırlaşmıştı.. Tüm zamanımı onunla geçiriyordum. Ve dün sabah saat 9.30 civarlarında bana veda etti.

Yazıyorum, acımı hafifletmeye çalışıyorum. Ama içim çok acıyor. Elbet bir gün olacağını biliyordum, insan buna kendini nasıl alıştırabilir ki?

Tarçın benim kucağıma verildiğinde daha 3 aylıktı. Ağzında diş yoktu, ayakta durmakta zorlanıyordu, merdiven basamaklarını çıkamıyordu.. Kısaca daha mini minnacık bir bebekti. 03.03.2003 yılında doğmuş. Karnesine o şekilde işlenmiş olarak bize bir sabah bir aileden hediye geldi. Avuç içi kadar birşey. Ancak Tarçın pet shoptan satın alınmış hasta bir köpekmiş. Tabii biz bunu çok sonra öğrendik. Bize hediye eden ailede 2 gün önce alıp bakamayacağını anlayarak bize vermişler. Onlar canlı, hemde bize muhtaç canlı ! Bakamamak ne demek? Hadi bakamıyorsun neden almaya kalkışıyorsun? Yine de iyi bakamayıp bize vermişler ki biz ailecek 11 sene yaşatmışız. Başka bir ailede olsa eminim çoktan sokağa atılmıştı..

İlk geldiği gün kanlı ishaldi.. Doktora götürdük. Çok yaşamaz ölür dediler. Daha ufacık olduğu için salonun ortasında ona yer yapmıştık. Yerde bende onunla birlikte yatmıştım. Aman bir şey olmasın diye. Bir şekilde atlattık biz bunu. Yaklaşık 1 sene sonra sara krizi geçirdi. Evet bildiğimiz insanlarda olan epilepsi.. Düzenli olarak ilaç kullanmaya başladı derken anüsten bağırsağı çıktı. Yaklaşık 3 ay hastanede yattı. İyileşti derken bir kez daha tekrarladı. 3 ay daha hastanede yattıktan sonra sadece sarası kalmış olarak tertemiz yuvasına döndü. Küçüklüğünden beri bir bağırsak problemi mevcuttu zaten. Her gün ilaç kullandığı için ilacın yan etkisi olarak zamanla duymamaya başladı sonra yavaş yavaş görmemeye başladı. Önce tek gözünü, 5-6 ay sonra da iki gözünü de kaybettik. Artık sağır, kör ve ara ara yine bağırsak problemi yaşayan , ama mutlu, hareketli, uysal bir köpekti. Çünkü rahatı hep yerindeydi.. Derken yaklaşık bundan 7 ay önce tuvaletini tutamamaya başlamıştı. Biz tekrar hastaneye götürdük. Ameliyat oldu. Bir parça alınıp patolojiye gönderildi. Ve kötü haber 2 hafta sonra geldi. Tarçın kolon kanseriydi. Halk adında bilinen yani bağırsak kanseriydi..

Doktor kemoterapi yanlısı olmadı. Çünkü ileri derecede en son safhaya gelmiş, getir götür yaparken kemoterapinin kusma, ateş gibi yan etkisi (insanlardaki gibi) hayvanı daha çok yoracağını, tedavi olarak herhangi bir cevap alamayacağımızı söyledi. Yani ya uyutacaktık, ya da o şekilde taburcu olup bakımını üstlenecektik. Biz tabii ki bakımı tercih edip evimize taburcu olduk. Kanaması olduğu için altını bağlamaya başladık. Bebek gibi günde 6-7 kez bezini değiştirirken, her defasında yıkayıp, ilaç sürüp bağlıyorduk. Bu da biraz onu rahatlatıyordu. Yemeğini yiyor, suyunu içiyordu. Bahçede bir alan yapmıştık. Yaz olduğu için o alana bezini açıp bırakıyorduk. Sıkıldığı zaman bize seslenip, içeri alıyorduk.

Ailem son 10 gündür İstanbul dışındalardı. Dönüş için normalde bu sabah yola çıkacaklardı.  18 Eylül'de birden bire çok hızlı şekilde ağırlaştı. Ne su içiyordu, ne mama yiyordu. Ayağa kalkamamaya başladı. Benim desteğimle kaldırdığımda kendini yere bırakıyordu, düşüyordu. Şırıngayla su vermeye başlamıştım. En azından su içsin diye. Çok zayıflamıştı. Altını değiştiriyordum, kucağıma alıyordum, seviyordum, öpüyordum. yatağına koyuyordum. Bizimkiler sıkılıp erken dönmeye karar vermişler. Pazar gecesi evdelerdi. Ben yine son olarak pazar akşamı altını değiştirdim, kucağıma aldım sevdim, öptüm, Allah'ım acısı varsa sen dindir dedim, yatağına yatırdım, çok zayıfladığı için de üstünü örttüm. Gece annemler geldi. Annemler de tarçını son olarak görmüş oldu. Sabah oldu, gözleri görmediği için zaten arada gözleri açık uyuyordu. Ben anlayamadım ilk başta yanına gittim. Hadi kızım gel dedim, daha bedeni sıcaktı belli ki daha yeni melek olup uçmuştu. Belki de annemleri beklemişti son nefesini vermek için.. Sonrası belli..

Tek temennim artık şuan çok mutlu olduğunu ve tek gücüm artık şuan acı çekmediğini bilmem.
İyi uykular bebeğim..

Seni çok özleyeceğim 11 yıllık dostum..

03.03.2003-21.09.2014
Canınızı sıktıysam affola.. Sadece sizlerle dertleşip, rahatlamak istedim..

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com


29 Ağustos 2014 Cuma

Yves Rocher İndirim Alışverişim :)

Herkese merhaba;
Bu aralar baya yoğun olduğum için bloğuma vakit ayıramadım. Hızlı bir geri dönüş yaptım ve işte sizlerle Yves Rocher indirim alışverişimle buluşturuyorum.

Bu ay doğum günüm olduğu için geçen yazımda buluşturduğum parfüm yazımda hediyemi alamadığımdan bahsetmiştim. O yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

Doğum günü hediyemi yaklaşık 5 tane mağaza gezdikten sonra Nişantaşı şubesinde ulaştım :) Dünya bahçelerinden duş jeli olan florida portakalı duş jelimi kaptım. Portakalın ferahlığı içinize tazelik katıyor. Dermatolojik olarak test edilmiştir.
Satış fiyatı 10.90 TL


Banyo ürünlerinde 3 al 2 öde kampanyası varken geçen yazımda paylaştığım vanilyalı duş jelini ve kremini tabii ki kaçırmadım :) Parfümümle birlikte kullandım ve inanılmaz kokusu birleşip süper bir kalıcılığa sahip oldu. Ayrıca vanilyanın verdiği o muhteşem koku başınızı döndürmeye yetecek türden. Benden söylemesi :)
400 ml olan vücut sütü ise kuru cilde sahip olmama rağmen nemlendirmesi mükemmel türden diyebilirim. Yapış yapış bir his bırakmıyor. Bunların dışında ise ayrıca 3. ürün olarak yanına hindistan cevizli edt parfüm ekledim. Kalıcılığı orta seviyede. Kullandığım zaman yenilenmiş hissi beni gerçekten çok rahatlatıyor. Hindistan cevizi kokusunu sevmeyenler için tercih edilebilecek bir koku olmayacaktır. Baştan söyleyeyim :) Bu 3lü içerisinde duş jelini bedavaya almış oldum :)
Şu an ki satış fiyatları ise;
Organik Vanilya Duş Jeli 400 ml. 19.90 TL
Organik Vanilya Vücut Sütü 400 ml. 24.90 TL
Hindistan Cevizi EDT 100 ml. 44.90 TL


Bir diğer yararlandığım indirim ise 60 TL ve üzeri ürün alındığında 21 TL indirim kazanırken yanında tüm saç tiplerine uygun yumuşatıcı şampuan hediye veriyorlardı. Bu fırsat kaçar mıydı sizce? Evet bende kaçırmadım zaten :)
Bende nemlendirici kremimin bitmesi üzerine yeni bir nemlendirici krem deneme arayışındayken bu fırsatı değerlendirmeye karar verdim :) Yaş 26 olunca oradaki uzmanın tavsiyesi ile ilk kırışıklara karşı ışıltı kazandıran kremi denemeye karar verdim. Yaklaşık 1,5 haftadır düzenli olarak sabah akşam kullanıyorum. Etkisini ilerleyen zamanlarda ayrıca inceleyip yazacağım. İlk yarattığı his ise hafif bir dokuya sahip olması oldu. Cildim karma olduğu için yağlı bölgelerinde matlık, kuru bölgelerinde ise nemlilik kazandırdı. İçeriğindeki elma oligosidleri sayesinde ise cilde sıkılık, ışıltı ve kırışıklıkların görünümünde azalma sağlıyormuş. Bakalım ilerleyen zamanlarda bende etkisini görebilecek miyim?


Şu anda şampuanım olduğu için de şampuanı henüz denemeye fırsatım olmadı ama kokusu muhteşem :)


Kremin satış fiyatı 67.90 TL
Ama ben 46.90 TL ye sahip olurken yanında, 17.90 TL satış fiyatı olan yumuşatıcı, besleyici ve göz yakmayan çocuk ve yetişkinlerin rahatlıkla kullanabileceği şampuana sahip oldum :)

İşte benim Yves Rocher indirim alışverişim böyleydi.

Sizin son zamanlarda yaptığınız indirim alışverişi nereden oldu ve neler aldınız?

Umarım keyif aldığınız bir yazı olmuştur. Beni takip etmeyi ve yorum yazmayı unutmayın :)

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com



5 Ağustos 2014 Salı

Yves Rocher - Vanille Noire EDP 50 ml.

Herkese merhaba;
Ağustos ayının ilk yazısı ile karşınızdayım :) Bu ay benim doğum günüm. Tam gün olarak ise 12 Ağustos :) İnstagramdan takip ediyorsanız eğer zaten bunu artık öğrenmişsinizdir :)

Yves Rocher' ın doğum günü ayı sebebiyle sadece üyelerine özel 2 al 1 öde kampanyasından faydalanıp aldığım bu parfüm ile resmen aşk yaşıyorum. 2 gündür sürekli yanımda. Çantamda, masamda, odamda.. Genelde vanilya kokuları bana ağır gelse bile doğal olmasından kaynaklı sanırım bu hiç ağır gelmedi. Bir de bende koku sapkınlığı olduğu için gidip gelip sürekli sıkıyorum. 1 haftaya kalmaz bitirebilirim :)

Gelelim parfümün kokusuna; kendisini odunsu, canlı ve çiçeksi diye tanımlasa da, ben kısaca kendisine aşk diyorum :) 3 vanilya karışımından oluşan bu iksir; Bourbon vanilyası, Tahiti vanilyası ve Uganda vanilyasından oluşmuş. Kokunun ağırlığını bastırmak için ise Mandalina içeriyor.


 İçeriği ise fotoğraftaki gibidir.


Bittikçe alacağım kokular arasına girdi bile. Parfümün kalıcılığı ise yaz ayına göre şahsen beni baymadı. Kıyafetinize sıktığınızda ertesi gün hala üzerinde kalıyor. Tende ise önce odunsu bir vanilya kokusunu hissediyorsunuz, daha sonrasında ise yerini çiçeksi bir vanilyaya bırakıyor. İşte tam da bu noktada kokuyla bütünleşmiş oluyorsunuz :)

Kış aylarında ise bu parfümü organik vanilya duş jeli ile birlikte organik vanilya vücut sütü bir arada kullanıp bu kokuyu sıktığınızda yaratacağınız çekiciliği size anlatmak bile istemiyorum :) Yada organik vanilya duş jeli yerine dünya bahçelerinden duş jeli serisinden olan brezilya kahve çekirdeğini de tercih edebilirsiniz.

En güzeli ise hayvanlar üzerinde test edilmemiş olması bence. Yves Rocher' ı sanırım en çokta bu yüzden seviyorum.


Bu parfümü tüm Yves Rocher mağazalarından ya da internet sitesi üzerinden satın alabilirsiniz.
Şu anki satış fiyatı 115 TL'dir.

Yves Rocher' a üye olmayı, size özel kampanyalardan faydalanmak için kartınızı almayı unutmayın. Ayrıca yeni kart çıkartmış üyelere ilk 2 ay tüm ürünlerde %20 indirim kazandığınızı da belirtmeden geçemeyeceğim :)

Umarım koku üzerinde sizi buradan meraklandırıp etkileyebilmişimdir. Siz burada keyifle bu yazıyı okurken bende bir kahveyi hakketim sanırım :)

Ben kahve yapmaya giderken, siz de beni takip etmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın :)

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com

17 Temmuz 2014 Perşembe

Dermokozmetik mi, Evde Hazırladığımız Bakım Ürünleri mi ?

Herkese merhaba :)
Bugün size kısa bir bilgi vermek amacı ile bu yazıyı yazıyorum. Çünkü çoğu kişi bunun farkında bile değil.

Hepimiz cildimizin bakımına düşkünüz. Seçtiğimiz, kullandığımız ürünlerin olabildiğince içeriğinde zararlı maddeler olmasın diye özen gösteriyoruz. Hatta bazılarımız var ki takıntı halinde her bakım ürününü evde kendi yapmaya çalışıyor. Kendine göre çünkü doğal !

Dermokozmetik ürünler bir standart içerisinde seri üretim halinde raflarda yerini alırken, evde hazırlanan bakım ürünleri ise sürekli şekilde hava ile temas halindedir. Ne kadar ellerimizi yıkayıp hazırlığa girişsek bile eldeki mikroplar hiçbir zaman ölmez.

Kitaptan bakıp hazırladığınız, televizyondan görüp daha sonra yaparım diye küçük notlar aldığınız, gazete köşelerindeki tarifler belki sizin için tehlike arz ediyor olabilir.


Dermokozmetik yerine evde hazırlanan ürün kullanımı cildinize zarar verebilir.

Bu zararlar ise;

  • cilt florasının bozulmasına,
  • cildin lekelenmesine ve
  • yanıklara neden olabilir.
Tabi şunu da göz önüne almak gerekir: Evde hazırladığınız bir ürün 10 TL' ye mal olurken, dışarıdan aldığınız bir dermokozmetik ürün 50 TL'den aşağı olmayacaktır. Burada en çok etkileyen noktada bu sanırım. Ucuz olsun, doğal olsun diye bir şey yok ne yazık ki ! Dermokozmetiklerin etkinliği düzenli kullanımda fayda sağlarken, bunun arkasında güçlü bir teknoloji, standardize olmuş ürün ve klinik çalışmalar yatmaktadır.

Hazırladığınız ürünler ise standart olmayan (çünkü her defasında aynısını yaptığını sandığınız ürünlerde kullandığınız malzeme oranları mutlaka bir öncekine göre farklılık göstermiş olacaktır) ürünleri ortaya çıkaracaktır. Çünkü bizde göz kararı, el ayarı gibi ölçülerimiz mevcuttur :) Bir de o ürün için kullandığınız malzemeler bir sonraki hazırlamanızda farklı markaların malzemeleri olabilir (kullandığınız yağ markası, bal markası, yoğurt markası gibi..) ve buda farklı sonuçlar doğurabilir. Sadece o anlık etkisini görürken devamlılığını göremezsiniz, cildinizde vereceği reaksiyonu ve cilt tipinize uygunluğunu bilemezsiniz. Cildiniz daha kuru iken daha fazla kurutabilir, yağlı ise sivilcelendirebilirsiniz.

Kimse iyi olan cildini kötü yapmak istemez sanırım :) Aman dikkat !

Şimdi size soruyorum dermokozmetik mi, evde hazırladığımız bakım ürünleri mi?

Umarım korku verici bir yazı olmamıştır :)

Sorularınız var ise yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın :)

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com

Cilt Bakımı #1: Cilt Temizliğinin Önemi

Herkese merhaba ! :)
İş yoğunluğumdan fark ettim ki bloğa bu ara yazı yazmamışım. Bende hızlı bir giriş yapayım dedim :) Cilt bakımının çeşitlerinden ve hangi uygulama ne işe yarar biraz ondan bahsedeceğim.
Şimdiden keyifli okumalar.

Cilt bakımının genel tanımına baktığımız zaman,

  • Cilt üzerinde biriken ölü tabakayı temizleyerek cildi yenilemek,
  • Komedonlardan arındırarak, sivilcelerin oluşumunu engellemek,
  • Cilt esnekliğini ve gençliğini devam ettirmek için yapılan uygulamalardır diyebiliriz.
Kişisel bakımı; kişinin doğal ve kozmetik ürünler yardımı ile cildin ihtiyacına göre, periyodik olarak uyguladığı günlük, haftalık ve aylık bakımlardır.



1. Günlük Bakımlar

Temizleme:

Cilt temizliği, temel cilt temizliği dışında her gün yapılması gereken bir uygulamadır. Cilt türüne göre uygun bir temizleyici ürünle cilt sabah akşam mutlaka temizlenmelidir. Cilt yüzeyinde biriken toz, kir gibi kalıntılar cilt gözeneklerinin tıkanarak nefes almasını engeller. Siyah nokta ve sivilce oluşumuna sebebiyet verir.

Doğru ve derinlemesine temizlik için en ideal sıralama şöyle olmalıdır: temizleme jeli, temizleme sütü, tonik ve son olarak ılık su ile durulama

Cilt temizliği, temel cilt temizliği dışında her gün yapılması gereken bir uygulamadır.
Cilt türüne uygun bir temizleyici ürünle cilt sabah ve akşam mutlaka temizlenmelidir. Sabun tarzı ürünler cildinizin ph oranını bozar ve kurutabilir.


Temizleme ürünü seçerken temel kriter tabii ki cilt tipidir. Cilt tipinizi belirleyemiyorsanız ve benim cilt tipim nedir diye merak ediyorsanız buradaki yazımdan faydalanabilirsiniz :)

Yağlı ciltler için içeriğinde yağ ve alkol olmayan temizleme jelleri ya da köpükler kullanmak idealdir.
Kuru cilt için temizleme işlemi sonrasında mutlaka yoğun nemlendirici özelliğine sahip krem kullanmalıdır.
Alerjik ciltler için ise paraben ve parfüm içermeyen ürünler kullanmalıdır.

Cilt temizliğinin amacını ise kısaca şu şekilde sizlere sıralayabilirim;

  • Cildi, cilt yüzeyinde biriken toz, kir, makyaj artıkları, sebum (yağ) ve ölü hücreleri temizlemek,
  • Cildin oksijen alış verişini artırmak,
  • Cildin yıpranmasına ve deforme olmasına engel olmak,
  • Cildin beslenmesine ve yenilenmesine yardımcı olmak,
  • Cildi dış etkenlere karşı korumak.
Siz cilt temizliğinizde hangi ürünleri kullanıyorsunuz ve hangi sıklıkta cildinizi temizliyorsunuz? Cilt tipinizi belirleyip uygun temizleme ürününü kullandığınızı kontrol ettiniz mi? :)

Eğer yazımın devamını merak ediyorsanız içeriğinde neler olacak bir bakalım:

Cilt Bakımı serisindeki 2. yazımın içeriğinde sıkılaştırma, nemlendirme, göz çevresi ve boyun bakımından bahsediyor olacağım. Günlük bakımı bu şekilde tamamladıktan sonra ise kısaca haftalık ve aylık bakımın ne olduğunu anlatacağım.

Merak edenler takipte kalsın, yeni gelenler ise takip etmeyi unutmasın :)

Sorularınız ve önerileriniz için yorum bırakmayı unutmayın :)

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Akne Hakkında Bilmemiz Gerekenler #1

Herkese merhaba :)

Bugün size cinsiyet ayırt etmeksizin yaşadığımız sorun olan, sevgili aknelerimizden bahsetmek istiyorum. Yaz ayların gelmesiyle birlikte denize gittiğimizde tuzlu suyun sivilcelerime çok iyi geliyor ama geri döndüğümde tekrar ediyor dediğinizi duyar gibiyim, ya da güneş mi hiç sevmiyorum hep kaşınıyorum, hep alerji içerisindeyim, güneş benim korkulu rüyam mı diyorsunuz, o zaman size kısa kısa sorular ve cevaplar hakkında bir yazı yazıyorum. Umarım sorun çekenlere bir nebzede olsa yardımcı olmuş olurum.
Keyifli okumalar.

1. Akneli ciltte tedavi dışında, yardımcı tedavinin (dermokozmetiğin) önemi nedir?

Tedavinin etkinliğini arttırır ve uyumluluğunu güçlendirir. Dermokozmetik ürünlerin kullanımı konforlu bir cilt dokusu sağlarken kullandığınız ilaçlardaki oluşabilecek yan etkileri azaltır. Tedavi süresini kısaltır. Problemin tekrar oluşmasına engel olur veya atak dönemlerinin arasını açar. En önemlisi ise yaşam kalitesini artırır. Dermokozmetik ürünleri kullanırken lütfen uzmanlara, doktorunuza ya da eczacınıza danışmayı unutmayın. Yanlış ürün tercihi ile bu faydaları zarara çevirebileceğinizi unutmayın.

2. Sivilce için ağızdan alınan ilaçlar daha mı çok işe yarar?

Sivilce tedavisi dermatologlar tarafından belirlenir. Ağızdan alınan ilaçların daha güçlü etkisi olsa da yan etkileri daha fazladır. Ancak hasta için gerekli ise verilir. Cilt üzerine sürülen ilaçlar ve bakım ürünlerini kullanmak her zaman daha güvenilir ve kolaydır.

3. Akneli cilt sık yıkanmalı mıdır?

Akne tedavisinde temel adım cildi temizlemektir. Ancak sabun ve cildi kurutan kozmetik ürünlerle temizlemek cildi daha fazla yağlandırır. Oysa doğru bir ürün kullanmak, hem tedaviyi hızlandıracak hem de cildin yağını dengeleyecektir. Dermatologların önerdiği veya dermokozmetik uzmanların önerilerini bu konuda dinlemenizi tavsiye ederim. Bu durumda kozmetik ürünlerinden uzak durmanız gerektiğini unutmayın. Kozmetik tedavi edici değildir, kullandığınız ürünler deri altına inmez. Akne oluşumu ise deri altında başlar.

 La Roche-Posay

4. Akne sadece ergenlikte mi görülür?

Akne sıklıkla ergenlik dönemi dediğimiz 12-24 yaş aralığında görülür, bazen ergenlikten birkaç yıl önce başlayıp fizyolojik veya psikolojik etkilerile 40 yaşına kadar sürebilir. Hangi yaşta olursa olsun benzer şekilde tedavi edilir.

5. Akne ilaçları sadece sivilce üzerine mi uygulanmalıdır?

Doktorunuzun farklı bir kullanım önerisi olmadığı sürece, siyah nokta ve yağlanma olan tüm bölgede uygulamak sivilcelerin artmasını engellemeye yardımcı olur. Ancak bu uygulama ilaçtan ilaca değişmektedir. Bu yüzden mutlaka bu durumu doktorunuza veya eczacınıza danışın. Yoksa daha fazla sivilcelenmek istemeyiz değil mi? :)

6. Güneş ve solaryum sivilceye iyi gelir mi?

Güneş ve solaryum sonrası sivilcelerde bir miktar azalma görülebilir. Dikkat çekici olumsuzluk ise ciltteki geçici iyilik sonrası, genellikle problemin artarak kendini göstermesidir. Sivilceler güneş ya da solaryum ışınlarına maruz kalırlarsa kalıcı lekeler bırakabilirler.
Kısaca güneşten ve solaryumdan uzak durmalıyız :) Yaz-kış günlük olarak güneş kremi kullanmayı unutmuyoruz.

Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar :) Umarım sizin için faydalı bir yazı olmuştur.
Sizin cilt tipiniz nasıl, hiç dermatoloğa gittiniz mi ve akne tedavisi oldunuz mu? Kullandığınız dermokozmetik ürünler nelerdir?

Akne hakkında bilmemiz gerekenler #2 yazısı ise yakında sizlerle.
Bu süreçte cevap bulamadığınız sorularınız var ise bu serinin 2. yazısında cevaplarım.
Bu yüzden;

Yorum bırakmayı ve takip etmeyi unutmayın :)

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com




7 Temmuz 2014 Pazartesi

Seregon's World ile Güzel Birgün ve Sephora Hücum Alışverişi :)

Herkese merhaba :)
Tatile çıkmadan önce alışveriş zamanı gelmişti. Zevklerimizin fazlasıyla uyuştuğu Selin ile Ataköy'de buluşup alışveriş yapalım dedik :) Alışverişe başlamadan önce Jorjet' te güzel bir kahvaltı yaptık. Selin'in tavsiyesi üzerine gittiğimiz bu mekana bayıldım. Ferah, temiz, nezih ve şık olan bu mekan kahvaltısı da çok lezzetliydi. Galeria AVM nin ön girişinde bulunan bu mekanı herkese tavsiye ederim. Burada baya bir lafladık. Biraz dedikodu yaptık sanırım :) Saat 10.00'da buluşup, 12.30'ta kalktık.

Artık alışveriş zamanı diyerek YKM ye attık kendimizi, derken Selinin kardeşi arayıp abla hadi sizi Güneşli de ayakkabıcıya götüreyim deyince bizim aklımızı çelip birdenbire Güneşli'ye gittik :) Oradan herhangi bir şey almadım. Çünkü başka şeylere ihtiyacım olduğu için fuzuli almamak için kendimi zor tuttum :) Selin çok güzel bir ayakkabı aldı. İkimizde aynı ayakkabıya yöneldik hatta denedik :) Klasik düz taban bir ayakkabı olduğu için ve mesleği gereği Selin' de klasik giyindiği için tabii ki kaçırmadı ve benim ısrarlarım üzerinde aldı. Bana teşekkür ettiğini duyar gibiyim kuzum :)

Güneşli'de işimiz bitince hemen yakınında bulunan Starcity AVM' ye gittik. Ben sadece pentiden plajda giyilebilecek çok tatlı beyaz bir şort tulum aldım. Burasıda bitince Yenibosna' daki Airport AVM de bulduk kendimizi :) Sadece turlayıp çıktık.

Kardeşi oruçlu olduğu için bizi Capacity AVM'ye bırakıp, kendisini azad ettik :) Bershika, pull and bear, stradivarius, oxxo, mağazalarına girdik ama bildiğiniz hiçbir şey bulamadan çıktık. Stradivarius tan ikimiz de sadece sonbaharlık triko aldık. Ne alaka değil mi? Ama güzelliğine tav olduk sanırım :) Halbuki bikini, plaj terliği, şort, tişört gibi kıyafetler almak için deli gibi geziyorduk ve bunlarla alakalı doğru düzgün hiçbir şey bulamadık :( Ya da biz kıyafete doyduğumuz içinde bulamamış olabiliriz :)

Derken bugün(yani dün) son gün olduğunu hatırlayıp, Selini Sephora indirim hücumuna soktum :) İnanın Sephora da geçirdiğimiz vaktin 10'da 1'ini diğer mağazalarda geçirmedik :) Bir türlü çıkamıyorduk. Tabii bizde indirimden nasiplendik. Benim aldığım ürünler ise;

1. Makyaj çantası (25 TL)

Çantanın kumaşı çok güzel. Yıkanabilir, silinebilir ve leke tutmaz bir kumaş. İlk bakıldığında 2 tane fermuarlı bir çanta. Büyük bölümü açtığımızda ise, içerisinde 3 sağ tarafında, 3 sol tarafında lastikli gözler bulunuyor. İçerisinde bir de küçük ve uzun fermuarlı bir kese yapmışlar. Bence kullanışlı bir göz olmuş. Dışına baktığımızda ise çantanın ön tarafının alt kısmında farklı kumaş kullanarak (rugan) sol alt köşeye kendinden baskılı tabii ki Sephora yazmışlar. Çantanın arkası ise fermuarlı, aradığını daha kolay bulabileceğin bir alan bulunuyor. Ben bayıldım bu çantaya. Siz ne düşünüyorsunuz? :)



 2. Sephora Oje (Tanesi 3 TL, 5 tanesi 5 TL)

Fotoğrafta 4 tane gözükse bile, aslında 5 adet aldık. 1 tanesini Selin kendisine aldı.
Sırayla renkleri ise;

  • Girls night out 72 numara. Pırıltılı altın sarısı, tırnağa rengini çok güzel veriyor, Selinin tercihi de bu renkten oldu.
  • Hippi hippi shake 46 numara. Turuncu tonunda olan bu renk tam bir yaz rengi.
  • Twinkle twinkle numarası yok. İçerisinde mavi-mor ışıltılar barındırıyor.
  • Killer trendsetter 55 numara. Aslında rengine bakıldığında kahve ağırlıklı olup, ışığa geldiği zaman hafif renk değiştiren bir renkti. Tırnağa sürdüğümde ise tam bir hayal kırıklığı yaşadım. Çünkü rengi bildiğiniz gri çıktı.
Ama yine de aldığım tüm renklere bayıldım :)


3. 8 HR Wear Perfect Cover Concealer (10 TL)

Aldığım bir diğer ürün ise 8 saat kapatıcılığı kaldığını vaad eden bu concealer oldu. Şuan elimde açık olan maybelline fit me var ve geride açılmamış 2 tane daha concealer olduğu için şimdilik bunu açmak istemedim. Ama orada testerdan rengi denedim ve benim tenime uygun olduğu için bende moyen medium 26 numarayı aldım. Bakalım kullandığım zaman dediği gibi 8 saat kalıcı olacak mı? İyi veya kötü kullandığımda yorumlayacağım.


4. Stippling Diffuseur Poudre 113 numara (25 TL)

İlk başta Selin ile birlikte fırçanın tasarımına ve rengine aşık olduk. Dondurma külahı gibi :) İkimizde dayanamayıp 1er tane kaptık. Fondöten fırçası gibi görünse de aslında krem allık ve sıvı formdaki concealer sürmek amacı ile aldım. Çünkü fondöten için fırçası küçük. Belki detay alanları çalışmak amacı ile kullanılabilir. Bakalım siz de beğeniyor musunuz bu fırçayı?


Eveettt benim Sephora hücum alışverişim bu kadardı. Selin'in aldıklarını merak edenler ise hemen söylüyorum. Makyaj çantası, girls night out 72 numara oje ve stippling diffuseur poudre 113 numara fırça aldı. Ayrıca Nails inc. London-Ice Cream & Sprinkles Collection oje setini aldı :) Denemesini heyecanla bekliyorum. Kendilerine buradan duyurulur :)

Akşamında ise Selin ve kardeşi Koşuyolu' na gelip bana sürpriz yapmışlar. Canlarım benim :) Cevizağacında oturup, çay içip sohbet muhabbet ettik. Sanırım Selin ile her hafta sonu buluşmak alışkanlık yaptı :) Bizim için ne kadar yorucu bir gün olsa da benim inanılmaz keyif aldığım bir gün oldu. Bu güzel gün için teşekkürler Selin ve kardeşi :)

Aldıklarımı beğendiniz mi? Bu indirimde sizler neler aldınız?

Beni takip etmeyi ve yorum yazmayı unutmayın :)

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Hoşçakalın !

Selin'e ulaşmak için ise tıktık :)

İletişim:
Instagram: nevicoco
Twitter: neviico
Bloglovin: nevico
Email: nevicoco@gmail.com